This is "America" - İçerdiği Mesajlar

Gambino'nun Jim Crow Duruşu
Gambino'nun Jim Crow Duruşu
This is America yazı dizisinin ikinci bölümünde sizlere klibin seyircilere vermek istediği mesajları açıklayacağım. İlk olarak, başrol oyuncusu Childish Gambino'nun giydiklerine dikkat çekmek istiyorum. Gerçi üzerinde fazla bir kıyafeti yok. Sadece beyaz pantolon ile ayakkabısı ve iki halkalı zinciri var. Giydiği beyaz pantolonu zamanında Amerika Konfedere Devletleri'nde yaygındı. Kolye olarak taktığı zincirlerden ilk halkası köleliği, ikincisi tüketime bağımlı toplumu ima ediyor. Gambino'yu klip boyunca değişik dans figürleri ile bize farklı duygusal mesajlar veren yüz mimikleriyle görüyoruz.
Jim Crow Karakteri

Klibin başlangıcında siyahi bir adam sandelyeye oturur ve Gambino dansı ile birlikte adama doğru yavaş hareketlerle yaklaşır. Sandelyede oturup gitar çalan adamı bir anda başında beyaz çuval, elleri kelepçeli halde otururken görürüz. Donald Gambino meşhur Jim Crow karakterini anımsatan duruşunu yapar, ve BAM!.. "This is America". Klip o an başlar ve ortam  müzikle birlikte daha karamsar bir hal alır.

Jim Crow karakteri 1800'lü yıllarda Thomas Rice tarafından yaratılan zihinsel engelli bir siyahtır. O yıllarda beyaz Amerikalılar siyah insanları küçümsemek için onlara bu ismi takardı. Ayrıca bu karakter Jim Crow Yasalarına da isim babalığı yapmıştır. Bu yasaların içinde bir beyaz bir siyah ile aynı evde yaşayamaz kuralından tutun da aynı lavaboyu kullanamaz ve aynı otobüste ön sıralara oturamaz gibi akıl almaz kurallar içermekteydi. Bu kurallara uymayan siyahlar ve hatta beyazlar da cezalandırılmaktaydı.

Klibin başlangıcında gözlerimizi ölü bir adamı görerek açıyoruz. Burada Amerika, tetiği çekenin ta kendisi, Childish Gambino. Ölen adam ise 2012 yılında öldürülen Travyon Martin'in babası. Travyon Martin henüz 17 yaşındayken marketten çıkıp evine dönerken daha kısa zamanda evine varabilmek için kestirme olarak başka bir mahalleden geçmeyi tercih ediyor. İçinden geçtiği mahallenin gönüllü bekçisi George Zimmerman tarafından ise vurularak öldürülüyor. Çünkü bu kişi elleri cebinde, kulaklarında kulaklık takılı ve kapüşonu başına geçirilmiş şekilde hızlıca yürümekte olan siyah bir gençti. Mahkeme tarafından yargılanan Zimmerman ise beraat etti. Bu olay, akabinde "Black Lives Matter" protestolarını beraberinde getirdi. Ancak kanunun kılıcı Travyon Martin'in ailesinin üzerine çoktan inmişti.

İlk silah ateşlendikten sonra Glover'a bir genç yaklaşıp kana susamış Amerikalıları tasvir eden kırmızı bir bezle silahı dikkatlice alıp giderken, arkada yatan cesedi iki diğer genç kollarından tutup sürükleyerek götürüyor. Burada iki zıt davranış görüyoruz. Silaha azami özen gösterilip, dikkatlice tutulurken, yerde yatan adama saygı gösterilmeden sürüklenerek ekran dışına çıkartılıyor. İnsan hayatının silahın yanında önemsiz bir ayrıntı olduğunu burada hissetmeye başlıyoruz.

Childish Gambino ve Koreografi Ekibi
Donald Glover dans etmeye devam ederken, O'na genç dansçıları eşlik etmeye başlıyor ve ilk yazı dizisinde övmeye başladığım koreografi başlıyor. Elimizde olmadan sadece onları izliyoruz. Hepsi mutlu ve çılgınca dans ediyor. Hatta arkada eski bir arabanın üzerinde siyahi genç elinde para makinası ile havaya banknotlar fırlatıyor. Halbuki arka plana biraz dikkatli bakarsak bir kaosun başladığını görebiliyoruz. Akabinde Childish Gambino mutlu ve eğlenceli şekilde bir kiliseye giriyor ve aniden ciddileşip elindeki tüfekle oradaki insanları vurarak öldürüyor. Bu seyrettiğimiz kareler 2015 yılında Dylann Roof adlı bir genç tarafından tarihi Charleston Kilise'sine girip dokuz kişiyi öldürmesine gönderme yapıyor. Sonrasında aynı şekilde tüfek bir genç tarafından dikkatlice kırmızı beze sarılıp olay yerinden uzaklaştırılıyor. Kadraj Glover'a yaklaşırken tekrar dans ve eğlence başlıyor. Klip boyunca sürekli duyduğumuz bir söz kulağımıza bir daha çalınıyor; "This is America, don't catch me slippin' now." Eğer bu dünyaya siyah olarak geldiysen beyazların egemen olduğu yerde hayatta kalmak için onların kurallarına uymak zorundasın. Asla hata yapmamalısın. Bu yüzden bu sahnelerde Childish Gambino'yu (Amerika) koreografi ekibi aynen taklit ediyor.

Eğer dikkatimiz bir an dağılır da arka plana göz atma şansı yakalarsak, isyanı andıran olayların tam gaz devam ettiğini görüyoruz, ve Donald Glover'dan bir söz daha... "I'm so fitted, I'm on Gucci, I'm so pretty." Amerika'da üne kavuşan siyahları ve bir dişli gibi görev yaptıkları çark misali eğlence sektörünü eleştiriyor. Ardından "Watch me Move! This a celly. That's a tool." Bu sözlerle tüm dikkatimiz onlardayken, aslında her ne kadar özgür olduğumuzu düşünsek dahi bize dayatılan kurallar içinde hayatta kalıyor olmamız bizi bir nevi görünmez bir hapishanenin içinde alıkoyduğu vurgusu yaparken, kamera yukarıya kalkıp telefonu ile ilgilenen ağzı bağlanmış üç tane genci gördüğümüzde şarkı sözünün ikinci anlamı olduğunu anlıyoruz. Elimizdeki akıllı cihazlar gençlerin yönlendirilmesi için en iyi icatlardan biri... 

İnsanlar üst katlardan aşağıya atılırken, diğerlerinin polis tarafından kovalandığı, mahşer meydanını andıran yerde bir anda cehennemin takibinde ölüm atlısını dört nala koşarken görüyoruz. Son sahnede, şarkı sözleri kalbimize ok gibi saplanırken, Donald Glover'ı gözleri fal taşı gibi açılmış halde, kan ter içinde kalmış, arkasında O'nu kovalayan insanlardan kaçarken görüyoruz. Bu çemberden hayatı için koşup kaçarken...




Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir...

Yorumlar

  1. son kısmı biraz açar mısınız? ne şarkı sözü var niye koşuyor adam ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şarkı sözünü "şarkı sözleri" kelimelerine tıklayarak yeni açılan pencerede görebilirsiniz. Son kısmı bilerek okuyucuya bıraktım.

      Sil
  2. Çok iyi gözlem ve bir yazı olduğunu "jim crow" göndermesini yakalayarak başlamanızdan anlıyoruz. Emeğinize sağlık!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Değerli zamanını ayırıp okuduğun için çok teşekkür ederim.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her İpucu Yeni Bir Kapı Aralar

LaVita E Bella-2

This is "America"