LaVita E Bella-2

Kendimi bildiğimden beri geçmişe özlem duyarım. Eğer gerçekleştirecek bir hayalim olsaydı istediğim bir geçmiş tarihe gitmek isterdim. Realist arkadaş tam bu noktada bana tüm hışımları ile karşı çıkacaklardır. Fakat bana sundukları şey sadece maddi şeyler. Oysaki ben ,bir bilgisayar mühendisi adayı olarak elbette teknolojinin ve çağımızın nimetlerini çok iyi biliyorum. Ve yine bu nimetlerin bizi nasıl kendilerine esir ettiklerini de çok iyi biliyorum. Elimden geldiği kadar esir olmamaya çalışıyorum. Ancak bir düşünün bizden çok önceye gittiğimizi. Güzel insanların olduğu, bozulmamış bir doğanın içinde. Belki de budur benim cennet kavramım...




Güzel bir ilkbahar gecesi dışarı çıkıp havanın o şekerli havasını ciğerlerinize çektiniz mi? Ben içime çektim. Hayatın sadece bundan ibaret olduğunu gördüm.

Yarın yine burada olacağımızın garantisini kim verebilir ki? En iyisi dışarıya çıkıp hayata yaşayalım.




Ne dinsizim ne de bağnazım. Ama çevremdeki harika şeyleri hissettikçe beni yaratana şükrediyorum. Yazın arka bahçemizde ki kayısı ağacından bir kayısıyı koparıp ondan ısırık almam ile yaradana tekrar şükrettim. Bir kayısı ancak bu kadar güzel olabilirdi. Yaşamak ne güzel! Özellikle böyle nimetler arasında.


Ben bu hayatın içinde hala bozulmamış şeyler görüyorum. Bizi hala hayata bağlayan ama esir etmeyen...


http://www.youtube.com/watch?v=hN5X4kGhAtU&ob=av2n


Ersin Onur ELARSLAN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her İpucu Yeni Bir Kapı Aralar

This is "America"