2nd of August '89

2 Ağustos 2009 günündeyiz. Artık 20 yaşını bitirip 21 yaşına girmiş ve teknik olarak İstanbul’lu olan ancak üniversite hayatına kadar Balıkesir’de doğmuş büyümüş bir gencim. Bence insan her doğum gününde o yıl boyunca kendi hayatının kısaca bir özetini yazmalı; Lakin aklıma bunu yapmak şimdi geldi.
(Bir kaç yıl önceden hatırladığım kadarıyla başlayalım)
·

2 Ağustos 2008

2008 yılı en azından benim için ÖSS yılı olarak kayıtları olarak geçmeli! Çünkü o yıla geri dönüp baktığımda zamanımın çoğunlukla çalışmakla geçtiğini gördüm. Ayaklarımın izlediği yolun Okul Dershane Ev olduğunu da farkettim; Fakat daha sonra bu yol kısa devre olup Okul Ev halini aldı. Bunun nedeni ise Özel ders hocalarımdan dolayı kaynaklanmaktadır. ( Suç onlarda) Evdeki Özel derslerde öğrendiğim bir şeyi tekrar dershanede dinlemek canımı sıkıyordu. Böylece sadece Dershane sınavlarına girer oldum. Şükürler olsun ki kimse de bana “ Ersin niye gitmiyorsun?"demiyordu.
Özel ders hocalarımdan bahsetmek gerekirse hepsi bir birinden farklı profile sahipti. Hepsi ile ders içinde farklı konular hakkında konuşurduk. Ders dahi kaynattığım olmuştu. Beni frenliyen yine onlar oldu.
Bazı günler özel ders hocalarımın verdiği ödevleri yetiştir(e)mezdim. O Vakitlerde de kendimin yarattığı çeşitli hile yollarına başvururdum. Hey gidi günler hey! O zamanlar kılıcımın arkası keserdi demek isterdim ama bazen önünün bile kesebilmesinden kuşku duyardım.

Bazı akşamlar odamda canım sıkıldığında havanın sıcaklığını önemsemeden balkona çıkar , kulağıma kulaklıklarımı takar İPOD umdan şarkı dinleyerek ders çalışırdım. Ablamın nadir balıkesir ziyaretlerinde beni balkonda gördüğünde “böyle çalışılmaz git odanda çalış!” derdi. Ben ise yine orada çalışmaya devam ederdim. İnadım inat! :)

Bazı günler aile fertleriyle oturup hangi üniversiteyi kazanabileceğimi konuşurduk. Bazen ruh halim umutsuzluğa kapılır bazen de bu umutsuzluğum yerini ÖSS yi kazanabileceğimin verdiği mutluluğa bırakırdı.

Arkadaşlarla dershanenin yaptığı sınavlarda aldığımız sonuçları karşlılaştırırdık. Niyeyse onlar benden hep yüksek alırlardı; Ancak ÖSS hepsinin gününü gösterdi. Nıhahaha! Bazı ÖSS denemelerine arkadaşlarla ortak girip ortak yapardık sınavları; Ama aldığımız puanlardan yine bi cacık olmazdı! Fakat biz yine çalıştık, zorlandığımızda yine hile yaptık, canımız sıkıldığında yine dersten kaçıp eğlendik.

O Vakitlerde her zaman ailem yanımda oldu. Bana moral verdi. Bazı akşamlar dışarı çıkar biraz yürüyüş yapardık. Durumumu konuşurduk. Onlar benim kaygımı paylaşırdı. Derslere daha fazla motive olmamı sağlardı. Zaten aile bu tür zamanlar için vardır. Değil mi?

ÖSS’nin yapılacağı gün hakkında bir kaç şey aklımda halâ durmaktadır. Öncelikle o malûm günden önceki akşam epey geç yatmıştım. Hani derler ya “akşam uykunuz gelmezse erkenden yatmayın” ben de öyle yaptım. Saatler 1.30 u gösterdiği sırada yatmıştım. O vakte kadar “Mahşer-i Cümbüş” ü izlemiştim. Sabah kalktığımda ortalık günlük güneşlikti. Ne de olsa Haziran’ın ortasındayız. Tam koluma saatimi takıcam. Çok yumuşak bir şekilde saatimin kayışı kopuverdi. Ben de pratik zekamı kullanarak saatimi bant yardımıyla kayışları birbirine birleştirerek koluma taktım ve sınava gireceğim okula gittim. Okula gittimğimde bir arkadaşımı gördüm. Sigara içiyordu. Hani ebebeynler çocuklarına sınav öncesi akılları açılsın diye şeker yedirtirler ya ona da sigara içirtiyorlardı sanırım. Sınav sonrası yüzümde hafif bir tebessüm vardı; Çünkü herkesin yüzünden düşen bin parçaydı.

Ağustos başında sınav sonuçları açıklandı. Puanım fena değildi; ama kulağıma çatlak sesler gelmeye başlamıştı.(Ailem hariç!) Ancak çok enteresan ki yüzüme kimse bir şey demiyordu. Bu durum da insanı ister istemez farklı hislere kapılmasına neden oluyordu.

Yaptığım üniversite tercihlerinin açıklandığı sabah yatağımda uyumaya çalışıyordum. Saat 10 civarlarında ablamın odasından bir çığlık!” Anne! Ersin Yeditepe’yi kazanmış.Burslu!” ben ise yatağımdan kendi kendime “ Hay Allah iyiliğini versin. Ben de birşey sandım. Gamlı baykuş! :)
İşte 2 Ağustos 2008 dolaylarına kadar başımdan geçen olayları yazmaya çalıştım. İster egoist deyin ister başka bir şey. Ancak unutmayın ki insanın kendi hayatını kaleme alması ve irdelemesi güzeldir, hoştur, yararlıdır!Adama sağlık katar.
Saygılar efendim!..


Ersin Onur ELARSAN

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her İpucu Yeni Bir Kapı Aralar

LaVita E Bella-2

This is "America"