Kayıtlar

2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

LaVita E Bella-2

Kendimi bildiğimden beri geçmişe özlem duyarım. Eğer gerçekleştirecek bir hayalim olsaydı istediğim bir geçmiş tarihe gitmek isterdim. Realist arkadaş tam bu noktada bana tüm hışımları ile karşı çıkacaklardır. Fakat bana sundukları şey sadece maddi şeyler. Oysaki ben ,bir bilgisayar mühendisi adayı olarak elbette teknolojinin ve çağımızın nimetlerini çok iyi biliyorum. Ve yine bu nimetlerin bizi nasıl kendilerine esir ettiklerini de çok iyi biliyorum. Elimden geldiği kadar esir olmamaya çalışıyorum. Ancak bir düşünün bizden çok önceye gittiğimizi. Güzel insanların olduğu, bozulmamış bir doğanın içinde. Belki de budur benim cennet kavramım... Güzel bir ilkbahar gecesi dışarı çıkıp havanın o şekerli havasını ciğerlerinize çektiniz mi? Ben içime çektim. Hayatın sadece bundan ibaret olduğunu gördüm. Yarın yine burada olacağımızın garantisini kim verebilir ki? En iyisi dışarıya çıkıp hayata yaşayalım. Ne dinsizim ne de bağnazım. Ama çevremdeki harika şeyleri hissettikçe beni yaratana şükred

Korku

Korku en temel duygumuz olmuştur hep. En temel korkumuz ise şüphesiz ölüm korkusudur . İnanışımızdan dolayı çoğumuz ölümden korkmadıklarını söyler ama mutlaka içimizde bir yerde o korku yatmaktadır. Kim ister ki göçüp gitmek bir anda bu dünyadan. Özellikle bu kadar yapmak istediğimiz şeyler var iken. Tamamlamak istediğimiz işler. Gelecekte sahip olacağımız başarılar, eğlenceler ve zevkler. Bunları tadacak iken bırakıp gitmek kimsenin işine gelmez. Her insan ölümden korkar. Ben korkmam diyen yoktur. Ne olursa olsun o adam hayır da dese bir kaç soru sorduktan sonra bilinçaltına indiğimizde sonucun ölüm korkusunun üzerinde yattığını görürüz. Peki kim ölmek istiyor o zaman. Bu kadar intihar sadece bir yanılsama mı? Hayatın cilvesini yemiş, bir çok sorunun kafasından çıkmaya yer arayan insanlar, umutlarını yitirmiş olanlar ister belki de . Yaşadıkları sefil hayattan çabucak kurtulmak isterler. Acıdan kurtulmak cazip gelir. Ne olabilir ki. Sadece ayağını bir adam ileri atıp kendini b

Back To The Future

Geçtiğimiz akşam Okan Bayülgen'in programının konusu blog idi. Yine çok ihmal ettim blogumu sanki takipçisi var gibi. Neyse yazalım bakalım... Sisteme her ne kadar uyabileceğimi düşünüyor olsam da bir o kadar iki çarkın arasına girebilecek uyumlu bir çomak da olabilirim. Ah İstanbul. Hala insanları kandırabiliyorsun ya. Helal olsun. Buraya gelmeyen bilmez... Trafik sorunlarından tutun, insanlarına kadar her şeyi baş ağrıtıcı olabiliyor. Kabul ediyorum karamsarım. Ama bu karamsarlığım gerçekleri değiştirmez. İstanbul gerçekten güzel bir yer. Oturup keyfini çıkarabilirsiniz mesela doğa ile iç içe güzel bir villada. Amma ve lakin aramızdan kaçı İstanbul'un keyfini çıkarabiliyor ki?! Bazen bindiğim taksilerde şoför ile konuşuyorum. İstanbul için parası olana güzel diyor. E haklı adam. Herkes bir çaba içinde. Hiç birini yermiyorum. Bilakis takdir ediyorum. Dünya'nın çoğu yerini kapitalizm sarmış iken bu durumun aksini söyleyemiyorum. Ancak bana ters geliyor. Üretken