Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Zamanda Yolculuk

Ailemin ilk kişisel masaüstü bilgisayarını eve buyur ettikten bir kaç sene sonraya dayanıyor bu yazıyı yazmam. Henüz 12 yaşındaydım. Ancak yazılarıma çok daha önce başladığımı hatırlıyorum. Bazı yazılarımın tarzı komedi bazılarının ise bilim kurgu veya korkuydu. Hatta yazdıklarımdan kendim korkup odamdan kaçıp salona koştuğum olurdu :). ... Odamda bir kitap ararken karşıma çıktı bir tanesi. Yazı içinde bir kaç kelimenin gözüme takılması ile ne yazdığım aklıma geldi. On üç sene önce bir çocuğun yazdıkları mantıken tutarlı olmayabiliyor ama çocukluğun verdi o masumiyet ve sınırsız hayalgücü ile okuyanda tebessüm oluştabiliyor. Eğer şimdi karşımda o yaşlarda yazılar yazan birini görsem yargılamak yerine ona yardım eder, beraber güzel konuşmalar yapardım. O yıllarda insanların benimle yaptıkları konuşmalar gibi. Aşağıda sizinle paylaştığım bir yazı var. Hiçbir değişiklik yapmadım. Bu okuyacağınız yazı benim için gerçekten bir zamanda yolculuk. İşte karşınızda on iki yaşında ki Honori

Kibirli ve Kendini Beğenmiş Quintus Honorius Capaneus

Zamanın birinde, dev çam ağaçlarının hakim olduğu sisli sıradağların eteğinde Quintus diye bir genç yaşarmış. Kendisi yaşamın çeşitli zorluklarına göğüs geren bir gençmiş kendisi. Kimi zaman kendisi ile büyük savaşlar içine girer kimi zaman karşısında maskeler takmış kötülerle mücadele edermiş. Bu kötü varlıkların başının iki yanında arşa kadar değecek uzun sivri boynuzları varmış. Yarısı insan diğer yarısı kocaman kapkara bir öküzmüş, efsanevi yaratık Sentor gibi. Bir süre sonra genç Quintus ile baş edemeyen siyah örtülerin altındaki yaratıklar yeni bir yöntem keşfetmişler. Dünya karanlık bir çağa girmiş bu ahlaksızlıkla. Yavaş yavaş sisli sıradağların eteğinde yaşayanlar Quintus Honorius'tan soğumaya, ve hatta O'na düşmanlık beslemeye başlamışlar. Hiç bir dostu kalmamış. Halk tarafınca adı şeytan kadar kibirli diye anılmaya başlanmış. İstediği şeyi elde edebilmek için hırsı ile gözü kör olur, kesin bir tavırla hedefine koşar adım gidermiş. Önünde ne varsa yıkar geçer, düş

Öyle Uzaktan Seviyorum Seni

Kimi zaman içinde fırtınalar koparmış. Fırtınadaki yağmur yüreğini doldurup, gözlerinden taşarmış damla damla. Yalnız gecelerde bir kadeh şarap eşlik edermiş hayalindeki kişi yerine. Onunla sohbet edermiş sabahlara kadar. Kendi yarattığı denizde O'nunla yüzermiş tek başına. Su ne sıcak ne soğukmuş Ocak ayında karlar yağarken. Bir yaz günü etrafı güzel ağaçlar, mis kokulu çiçekler ile kaplı çağlayanın yanı başında hamakta uzanmış gökyüzünü seyredermiş, çölün ortasında tepesinde akbabalar öğle yemeklerinin hazır olmasını beklerken. Aşk ve heyecanla yoğurulmuş o çocuk işte böyle görürmüş dünyayı... Aşk pek çok şekle girebilir. İnsanı pek çok şekle sokabilir. Ona göre aşk; o'nu ilk gördüğü gündür. O arkasını dönüp giderken onu arkadan seyredişidir. Kendisiyle muhabbet ederken O'nun yüz mimikleridir, gözlerini kırpıştırması, dudaklarının oynaması... Çocuk bir şeyler anlatırken gülmesi, elini ağzı ile kapatmasıdır. Beraber o yolda yürümeleridir. O'nu dinlemek ve