La Vita E Bella

LaVita E Bella! Cümlenin meali şudur: Hayat Güzeldir! Gerçekten de hayat güzeldir. Hem de ne olursa olsun. Belki biraz iddalı bir laf ama öyle olması lazım. Sonuçta bu hayata bir kez geliyoruz. Öyleyse tadını çıkaralım.!
Aslında yazımın başlığı bir filmin adıdır. Bu filmde 2.Dünya Savaşı’nda Yahudi bir babanın karısını ve çocuğunu kurtarmak için kendisini nasıl feda ettiğini anlatmaktadır. Nazi Almanya’sında bir toplama kampında Yahudi baba oğluna çevresinde olup bitenleri bir oyunmuş gibi anlatıp, türlü türlü şaklabanlıklar yapar. Bu filmi bir yandan gülerek, bir yandan da Yahudi aileye üzülerek izlersiniz. Filmin sonunda da tahmin edebileceğiniz üzere Naziler Yahudi babayı sokağın bir köşesine götürerek öldürürler. ( Rusların Berlin’e inerek Almanya’ya karşı yaptığı yoğun taarruz ile 2. Dünya Savaş’ının bir cephesi daha kapandı. Almanlar teslim belgesini verdi.) 2.Dünya Savaş’ı sonlarına doğru çocuk ve annesi kurtarılır. Gördüğünüz üzere insanın başına ne gelirse gelsin ,düşmanlar tarafından özgürlüğü alınıp ve bir gün öldürüleceğini bilse de, moralini bozmuyor. (Tabiki adamın verdiği bu çaba kendisi için değil ailesi için!)

Geçen haftalarda Akçay’a gittiğimde evimizin yanındaki evde “çook” zengin ama mutsuz bir kadın olduğunu öğrendim. Gidip sordum “niye?” diye. Bu sorunun cevabı karşısında biraz üzüldüm ve “işte hayatın cilvesi!” dedim. Çünkü kadın meğer kansermiş. Doktorlar artık yapacak pek fazla bişey yok deyip evine yollamışlar. Anladım ki trilyonların olsa bile( türk lirasından altı sıfır atıldığı için artık milyon filan da diyebiliriz) kanser gibi bir hastalığa yakalandığında ve erken teşhis edilmemişse genellikle diğer dünya için yakın bir tarihe biletin kesilmiş oluyor. Paran ise buradaki mirasyedilere kalıyor.

İşaret etmek istediğim nokta şu ki hayatın kısa olduğunu fark etmek lazım. Diyelim ki kanser oldun (Allah korusun!) ve öleceğin kesin. Moralini bozmamaya çalış! Çünkü içinde bulunacağın kötü ruh hali sana yardımdan çok zararı olacak. Dilediğin gibi gez, toz, eğlen! Belki de o zaman anlayacaksın hayatın ne kadar güzel bir şey olduğunu!

İnsanoğlu acıyı tatmadan tatlıyı, kötüyü yaşamadan iyiyi yaşamanın nasıl bir his olduğunu anlayamayacağı gibi yaşadığı hayatın da ne kadar kıymetli olduğunu anlayamaz. Hatta insan avucunun içindeki su taneciklerini tutamayıp kayıp gitmesini nasıl çaresizce izliyorsa aşkı da öyle izler ve kaybeder! :) Sonra pişman olur ve tekrar elde etmeye çalışır.

Hayat bize verilen en yüce hediyedir. Bunun kıymetini iyi bilmeli ve tadını çıkararak yaşamalıyız. Elbette yaşamımız boyunca bazı inişler olacaktır; ama unutmamak gerekir ki her inişin bir çıkışı ve kendisine özgü zorlukları vardır. Önemli olan çevremize baktığımızda ne gördüğümüzdür. Bir kaç başıboş ağaç mı yoksa bir orman mı?


Ersin Onur Elarslan


Çalan şarkı: Stand by me- Roger Ridley

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Her İpucu Yeni Bir Kapı Aralar

LaVita E Bella-2

This is "America"